Türkiye’nin Orman Varlığı Son 50 Yılda 3,2 Milyon Hektar Arttı

Türkiye, son 50 yılda orman varlığını önemli ölçüde artırarak çevre politikalarında örnek ülkeler arasında yer aldı. 1973 yılında 20,2 milyon hektar olan orman alanı, 2024 itibarıyla 23,4 milyon hektara ulaştı. Böylece, yaklaşık Konya’nın yüzölçümüne denk bir orman kazanımı sağlandı.
Birleşmiş Milletler Orman Forumu Başkanı ve orman yüksek mühendisi İsmail Belen, FAO tarafından yayımlanan “Dünyanın Ormanlarının Durumu 2024” raporunu değerlendirerek, dünya genelinde ormanların yangın, zararlılar ve aşırı kullanım nedeniyle tehdit altında olduğunu belirtti. Bu tehditlerin, ekosistemlerin parçalanmasına ve karbon emisyonlarının artmasına neden olduğunu söyledi. 2023 yılında sadece yangınlar nedeniyle atmosfere 6.687 megaton karbondioksit salındığını kaydeden Belen, bunun Avrupa Birliği’nin yıllık fosil yakıt kaynaklı emisyonlarının iki katı olduğunu vurguladı.
Dünyada Ormanlar Küçülürken Türkiye Büyüttü
Belen, Türkiye’nin orman politikalarının örnek teşkil ettiğini ifade ederek, ülkenin orman alanını sadece büyütmekle kalmayıp verimliliğini de artırdığını dile getirdi. Türkiye’de ormanların verim oranı 1973’te %44 iken, 2024’te %59’a çıktı. Orman serveti ise %92 artışla 935 milyon metreküpten 1,8 milyar metreküpe yükseldi.
FAO verilerine göre, 1970’lerden bu yana dünya genelinde orman alanları azalırken, Türkiye, Çin ve Hindistan bu trendi tersine çevirmeyi başaran ülkeler arasında yer aldı. Türkiye, 2015 yılında orman varlığını artıran ülkeler listesinde 46. sıradayken, 2020 yılında 27. sıraya yükseldi. Aynı yıl, Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ülke olan Türkiye, dünya genelinde dördüncü sıraya yerleşti.
Orman Yangınlarına Müdahalede Hızlı ve Güçlü Müdahale
Türkiye, orman yangınlarına hazırlık ve müdahalede de öncü ülkeler arasında yer alıyor. Yangınlara müdahale süresi ortalama 15 dakikaya kadar düşürüldü ve bu sürenin 12 dakikaya indirilmesi hedefleniyor. Yangınla mücadelede yaklaşık 25 bin personel görev yaparken, 100’e yakın helikopter ve 30 uçak aktif şekilde kullanılıyor.
Ülkede 12 orman fakültesi, 22 bin kayıtlı orman mühendisi ve iki asırlık köklü bir ormancılık teşkilatı bulunuyor. Antalya’daki uluslararası yangın eğitim merkezi, bu alandaki uzman personelin yetiştirilmesine katkı sağlıyor.
İklim değişikliğinin etkisiyle orman yangınlarının coğrafi olarak kuzeye kaydığına dikkat çeken Belen, Trabzon, Artvin, Karabük ve Kastamonu gibi Karadeniz illerinin artık yangına hassas bölgeler arasında yer aldığını belirtti. Bu değişimin yalnızca Türkiye ile sınırlı olmadığını dile getiren Belen, Kanada, Sibirya ve İskandinavya gibi bölgelerde de benzer tehditlerin ortaya çıktığını ifade etti.
Sürdürülebilir yapı malzemelerine de dikkat çeken Belen, ahşabın çelik ve çimentoya kıyasla çok daha düşük karbon salımı yaptığını belirtti. Yerli, yenilenebilir ve enerji kaynağı olan ahşabın yapı sektöründe daha fazla kullanılması gerektiğini vurguladı.
Orman Genel Müdürlüğü öncülüğünde yürütülen gönüllü eğitim çalışmalarıyla sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve orman köylüleri sürece dahil ediliyor. Belen, “Ormanlar yalnızca devletin değil, toplumun ortak değeridir” diyerek orman bilincinin yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekti.