GDO Davasında Yeni Tarih: Duruşma Nisan 2026’ya Ertelendi
Rusya ve Ukrayna’dan sahte analiz raporlarıyla Türkiye’ye GDO’lu mısır ve kanola getirildiği iddiasıyla açılan davada 17 sanığın yargılanması sürüyor. 40 bin tonu aşkın ürünün yasa dışı şekilde Tekirdağ Limanı üzerinden ülkeye sokulduğu ileri sürülen davada dört duruşma gerçekleştirildi; bilirkişi incelemeleri, memur beyanları ve numune alma tartışmaları dosyayı daha da genişletti.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre, 40 bin 511 ton 541 kilo mısır ve kolza, sahte analiz belgeleriyle 11 gemi aracılığıyla Tekirdağ Limanı’ndan Türkiye’ye sokuldu. Bu gemilerin 7’sinde GDO’lu mısır ve kanola, 3’ünde ise okratoksin A, zearalenon ve aflatoksin tespit edildi.
17 sanık; firma yetkilileri, gümrük müşavirleri ve Tarım-Orman Bakanlığı ile İl Müdürlüğü çalışanı iki memur, toplam 8 ayrı suçtan yargılanıyor. Suçlamalar arasında “resmi belgede sahtecilik”, “biyogüvenlik kanununa muhalefet”, “ithali yasak ürünleri ülkeye sokmak” ve “kişilerin hayatını tehlikeye sokacak gıda üretmek” gibi ağır maddeler bulunuyor.
İddianamede, memurların ve gümrük müşavirlerinin “fikir ve eylem birliğiyle” hareket ettikleri belirtilirken, firma sahiplerinin “olaydan habersiz olduklarına dair savunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu” vurgulandı.
İkinci duruşmada mağdur sıfatıyla dinlenen Adnan Arsu, mısırları yem üretiminde kullandıklarını, maddi zararının olmadığını ve şikâyetçi olmadığını söyledi.
, usulsüzlüğün merkezinde “başka personele ait şifrelerle sisteme giriş yapılması” olduğunu belirtti. Akbulut, 11 geminin kendilerine bildirilmediğini, bu nedenle hiç numune alınmadığını söyledi.
Sistemin “tek kullanımlık şifre” ve “VPN” yoluyla manipüle edildiği iddiaları dosyaya girdi.
Diğer tanıklar Hasan Zeybek ve Osman Sakız da kendi şifrelerinin bilgileri dışında aktif edildiğini, işlemlerin bakanlık sistem sorumlusu üzerinden yapılabileceğini söyledi.
Bakanlık çalışanı Fatih Cihan ise hakkındaki iddiaları reddederek “tanıkların olayı manipüle ettiğini” savundu.
Mahkeme, bilirkişi raporunun beklenmesine karar vererek duruşmayı 5 Eylül 2025 tarihine erteledi.
Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan üçüncü duruşmada, sanıklar mevcut adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasını talep etti ancak mahkeme bu talebi reddetti.
Heyet; bilirkişi raporunun tamamlanmamış olmasını gerekçe göstererek duruşmayı 12 Aralık 2025 saat 10.00’a erteledi.
12 Aralık 2025’te yapılan duruşmada, sanıklar ve avukatlar bilirkişi raporundaki eksikliklere dikkat çekerek ek rapor talep etti.
Sanık E.A. ve Ö.Ç., evraklarda oynama yapmadıklarını, tüm işlemleri yönetmeliklere uygun tamamladıklarını savundu.
Mahkeme heyeti, eksik hususların tamamlanmasına hükmederek duruşmayı 3 Nisan 2026 tarihine erteledi.