AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten GKRY ve Bölgesel Gelişmeler Hakkında Sert Açıklamalar
“GKRY’nin Yaptığı Hukuksuzdur, İşgalcilikten Başka Bir Şey Değildir”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) bazı ülkelerle yaptığı münhasır ekonomik bölge anlaşmalarına tepki göstererek, Lübnan ile imzalanan son anlaşmanın “baştan sona hukuksuz” olduğunu söyledi. Çelik, Rum kesiminin faaliyetlerini “işgalcilik” olarak nitelendirirken, bölgenin bazı ülkeler için askeri üs ve karargâha dönüştürülmeye çalışıldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Çelik, Suriye’de SDG’nin tutumu, 10 Mart Mutabakatı’nın uygulanması ve GKRY’nin adımlarıyla birlikte, bahis ve sanal kumar konusunun da toplantıda ele alındığını aktardı.
Çelik, bahis ve sanal kumarın toplum üzerinde ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurgulayarak, “Bu mesele adeta bir pandemi halini almıştır. Aile facialarının ve bazı intiharların arkasında bu yanlışlıkların bulunduğunu tespit ediyoruz” dedi. Parti içinde ilgili birimlerin eylem planının sıkı şekilde takip edeceğini belirtti.
“Bu Bir Milli Güvenlik ve Ahlak Meselesidir”
Sanal kumar ve bahis konusunda taviz verilmeyeceğini söyleyen Çelik, teknolojik imkânların tehdidi artırdığını ifade ederek, hukuki çerçevede en sert mücadelenin yürütüleceğini kaydetti.
Suriye Gündemi: “Provokasyonlara Rağmen Suriye Halkı İradesini Korumaya Çalışıyor”
8 Aralık’ın önemine dikkat çeken Çelik, bu tarihin “Suriye’nin hürriyet günü” olduğunu belirterek, Suriye halkının Esad rejimi baskısına rağmen iradesini sürdürdüğünü söyledi. Türkiye’nin Suriye’de sadece güvenlik odaklı değil, istikrarı ve normalleşmeyi amaçlayan geniş bir yaklaşım ortaya koyduğunu ifade etti.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim döneminde Suriyelilere ilişkin söyleminden geri adım atmadığını ve “ölüme göndermeyeceğiz” diyerek ahlaki duruşunu koruduğunu hatırlattı.
“10 Mart Anlaşması Silah Bırakmayı Öngörüyor”
Suriye’de üç temel tehdidin bulunduğunu ifade eden Çelik, Esad rejiminden kalan unsurların kalkışma arayışları, güneydeki Siyonist yanlısı oluşumlar ve SDG’nin tutumu üzerinde durdu. 10 Mart Mutabakatı’nın uygulanmasının önemine işaret ederek, silah bırakmanın ve silahlı unsurların Suriye ordusuna entegre edilmesinin anlaşmanın ana çerçevesi olduğunu vurguladı.
Anlaşmanın Suriye’nin birliği ve toplumsal barışı hedeflediğini belirten Çelik, SDG’nin anlaşmayı uygulamaktan kaçınmasının “başka bir niyet” gösterdiğini ifade etti.
“Terör Örgütü Demokrasi Maskesiyle Meşrulaştırılamaz”
SDG’nin demokrasi söylemini manipülasyon olarak niteleyen Çelik, “Demografi mühendisliği yapan, baskı uygulayan ve terör devleti kurmaya çalışan bir yapıyı kimse adem-i merkeziyetçilik olarak tanımlayamaz” dedi.
“SDG’nin Varlığını Kürtlerin Kazanımı Gibi Sunmak En Büyük Kötülüktür”
Çelik, Suriye’de devletçikler kurma girişimlerinin ülkenin bütünlüğünü hedef aldığını belirterek, Türkiye’nin sahada durumu dikkatle izlediğini söyledi. Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla yeni bir dönemin başladığını, sürecin zaman zaman yavaşlasa da işlediğini ifade etti.
“GKRY’nin Lübnan ile Yaptığı Anlaşma Gayrimeşrudur”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Lübnan ile imzaladığı deniz yetki alanı anlaşmasının hukuksuz olduğunu yineleyen Çelik, bu anlaşmanın Lübnan’ın çıkarlarına zarar verdiğini ve ülkede tartışma konusu olduğunu aktardı.
Rum kesiminin AB’den aldığı 1 milyar avroluk yardım paketi üzerinden Lübnan’ı istismar etmeye çalıştığı yönünde yorumlar bulunduğunu belirten Çelik, GKRY’nin ilerleyen dönemde bu yaklaşımı “Akdeniz Anlaşması” adıyla genişletmeye çalıştığına dair haberlerin çıktığını söyledi. Çelik, “Bu bizim açımızdan gayrimeşrudur” ifadelerini kullandı.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriyelileri Suriye’de ziyaret etmek istediğini, ancak henüz net bir takvim olmadığını belirtti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin konvoy görüntülerine ilişkin ise rutin birlik değişimleri dışında olağanüstü bir durum bulunmadığını söyledi.